By Almanya Türk Toplumu’na göre, yeni vatandaşlık yasa tasarısı kabul edilirse, yaklaşık bir milyon Türk toplumuna mensup kişiyi etkileyebilir.
Almanya’da Türk vatandaşlığından vazgeçmeden çifte vatandaşlık isteyen Türkler, parlamentoda görüşülen yeni yasa tasarısının kabul edilmesini heyecanla bekliyorlar.
Almanya Türk Toplumu derneğinin kurucularından biri olan Şener Sargut, bu kişilerden biri. Eşi Alman olan ve iyi derecede Almanca konuşabilen 80 yaşındaki Sargut, Türk vatandaşlığını kaybetmek istemediği için Alman vatandaşlığına başvurmadığını ifade ediyor.
Sargut, 1961’de imzalanan anlaşmadan iki yıl önce eğitim için Frankfurt’a gitmişti. Yıllarca bir eğitim merkezinin yöneticiliğini yaptıktan sonra emekli olan iki çocuk babası Sargut, görüşmelerin yavaş ilerlediğinden yakınıyor ama sonucun olumlu olacağını düşünüyor. Bu düşüncesini “Bu sadece bizim için değil, ülke için de iyi bir adım olacak” sözleriyle ifade ediyor.
Almanya, 1960’larda İkinci Dünya Savaşı’nın yaralarını sarmak için çaba sarf ederken, Türkiye’den olduğu gibi İtalya, Yunanistan, Tunus gibi başka ülkelerden de geçici olarak işçileri kabul etmeye başladı.
Anlaşmanın sona erdiği 1973’e kadar, ülkeye 870 bin Türk işçi olarak göç etti. Almanya’ya yerleşenlerin haklarını iyileştirmek için mücadele eden Sargut, ilk gidenlerin haklarının kısıtlı olduğunu ve kötü muamele gördüğünü söylüyor.
Yıllar geçtikçe, Almanya’ya yerleşenlerin durumu iyileşti ve aile birleşimi hakkıyla birlikte yüz binlerce kişi kalıcı olarak ülkede kaldı, böylece Almanya’nın sosyal ve demografik yapısını değiştirdi.
Ancak Almanya’da yaşayan Türkler için vatandaşlık alma süreci zor oldu. İyi düzeyde Almanca bilmek ve topluma uyum sağlamak gibi koşulların ötesinde, Türk vatandaşlığından vazgeçmek, anavatanlarıyla bağlarını sürdüren birçok kişi için zor bir seçenek haline geldi.
Yeni yasa tasarısında neler var?
Eski Başbakan Angela Merkel’in liderliğindeki muhafazakar hükümetler, vatandaşlık yolunu kolaylaştırmanın uyum sorunlarını artıracağı konusunda şüpheci bir tutum sergiledi.
Ancak 2021’de iktidara gelen Olaf Scholz’un başbakan olduğu Sosyal Demokrat, Yeşiller ve Hür Demokratlardan oluşan koalisyon hükümeti, vatandaşlık yasasını “modernleştirme” sözü verdi.
Parlamentoda görüşülen yasa tasarısı, çifte vatandaşlık hakkını sadece Avrupa Birliği ve İsviçre vatandaşlarına değil, daha fazla yabancı ülke vatandaşına da tanımayı öngörüyor.
Tasarı ayrıca vatandaşlık için oturum süresini sekiz yıldan beş yıla, hatta bazı özel durumlarda üç yıla düşürmeyi öngörüyor. “Misafir işçi” kuşağından gelenlerin yaşlıların uyumuna yardımcı olmak için Almanca bilmeleri gibi bazı engeller de hafifletiliyor.
Almanya Türk Toplumu’na göre, bu tasarının yasalaşması halinde yaklaşık bir milyon Türk toplumuna mensup kişiyi etkileyebilir.
Ülkede 84 milyon nüfus olduğu düşünüldüğünde, Türk kökenlilerin sayısının yaklaşık 3 milyon olduğu tahmin ediliyor.
